KIZ VE KELİN KOVUU

Oyun Kökeni: Kız ve Kelin Kovuu, Türkiye kökenli bir oyundur.

Üç boyutta yapılan kız ve kelin kovuu oyunlarının ilki olan (nişan merasimlerinde yapılanı) eski Türklerde kız kaçırma ve evlenme geleneğinden kaynaklandığı; orijin
motifler taşıdığı, ilk olarak M.Ö. üçüncü ikinci asırlarda kurulan ilk Kırgız Türkleri’nin “Ki-Ku” adındaki Yenisey bölgesinde kurulan devletinde görüldüğü; etnografya, kültür, dil, tarih ve spor tarihçileri tarafından aktarılır. Aynı konuda diğer bilim adamları ise; eski Türklerde bir kişinin sosyal yapı ve yaşayışta, sosyal statü/sosyal mevki elde edebilmesi, hatta bir unvan alabilmesi için bedensel bazı becerileri sergilemesi gerektiğini; evliliğin de bir soysal müessese olduğunu ve bunu o çağlarda
yürütebilmek kabiliyetini için beden sergileyebilmenin önemine binaen bu oyunun yapılması gerektiğini vurgularlar. Nişan mevsimlerinde oynanan bu kız kovunun günümüzde ilk Türk kültür havzalarının oluştuğu Güney Sibirya Türk halkları (Altay, Hakas, Tuva, Buryat, Şor, Başkırtlar vb.) tarafından oynandığı görülmektedir. Eski Türk milli kültürünün orijin sujelerinin bu coğrafyada, diğer coğrafyalarda yaşayan Türk halkalarına oranla daha fazla muhafaza edildiği bir gerçektir. Yine eski
Türklerde kadın; sosyal yapı ve yaşayışta erkekle eşittir. Daha doğrusu eski Türk kadınının sosyal hayatta üstün bir mevkii vardır. İslamiyet’i kabul ile birlikte özellikle Küçük Asya (İran, Azerbaycan ve Anadolu) Türk halklarında kadının sosyal hayattaki mevkisinde kısıtlamalar olmuştur. Dolayısıyla kadının olduğu birçok geleneksel sporlarda, bu durumdan kendisine düşen payı almıştır. Ama İslamiyet’in ilk yıllarında bu oyuna Türk mitolojisinde rastlanır.

Örneğin; Doğu Anadolu ve bugünkü Azerbaycan topraklarını kapsayan, Oğuz Türkleri’nin kültür bütünlüğünü içerdiği, Anadolu lehçelerinin kullanıldığı Dede Korkut’da Kam Püren’in oğlu Bamsı Beyrek il Banu Çiçek’in nişan merasimlerinde aynı oyun net olarak görülür. Fakat, bu tarihten sonra söz konusu coğrafyalarda kız kovuu oyununa rastlanılmamıştır.

Bu bağlamda bakıldığında, nişan merasimlerinde gerçekleşen kız ve kelin kovuu oyununun günümüzde çok az rastlanıldığı; özellikle Kuzey Asya Türk halklarında biraz daha yaygınlığı ve proto/ilk/ön kültür görülebilmektedir.

Türk tarihinin IX.-X. Asrına gelindiğinde, yazılı ve sözlü kaynakların özel ve yayla toyları ile kırsal alanın milli ve dini bayramlarında oynanan kız ve kelin kovunun bu ikinci tarzına daha çok rastlanılmaktadır. Zaten oyunla ilgili somut verilere de bu tarihlerde rastlanılır. Oyunun bu ikinci tarzı, daha komple ve özgür bir görüntü sergilemekte, bunun yanında sosyo-kültürel ve sosyal bütünlüğe yönelik olduğu, toplumun her kesimine hitap ettiği anlaşılabilmektedir.

Oysa nişan merasimlerinde sergilenen oyunun ilk tarzında sadece kız kovuu vardı ve kelin kovuu’ya rastlanılmamıştır. Gerçi kız kovuu oyunu geçmişte ve günümüzde her zaman kelin kovuu’dan daha çok ilgi çekmiştir. Bundan dolayı; kelin kovuu oyununu teşvik etmek için halk ozanlarının (Ircıların) çabalar ettiklerine rastlanılır. Kurumsal sarf Yapılanma/Resmi Yönetmelikler çerçevesinde yapılan kız ve kelin kovuu oyununun bu üçüncü tarzı ise; modern görünmekle birlikte başka uluslarda oynandığına rastlanılmamıştır. Dolayısıyla oyunun bu tarzı da tamamıyla milli kültür ürünü olarak gösterilebilir.

Oyunun Bilinen Diğer İsimleri:

Beyge:

Kelin Kovuu:

Kız-Börü:

Kız Kovuu:

Oyunun Oynadığı Yer: Açık Alan

Oyun Türü: Sokak Oyunu (Düz, geniş ve toprak bir alan)

Katılımcı Sayısı: Grup Oyunu (2 kişi ile oynanır)

Amaç: Genelde 16 – 20 yaş arasında evliliğin yapıldığı bu toplumlarda oyunun amacının, evlenme çağına gelmiş gençlerin binicilik maharetlerini göstermeleri olarak bilinmektedir.

Terimler:

Oyun Malzemeleri (Gereç, materyal): Oyun Sahası, bir Genç Kız, bir Genç Erkek ve her oyuncu için birer adet At.

Oyun Sahası Ölçüleri: 150 x 300 metre metrelik düz, geniş ve toprak bir alan.

 Kurallar: Bu oyun kızlar ve erkekler (yetişkin) tarafından oynanmaktadır.

Oyuna İlişkin Genel Kurallar:

Kız ve kelin kovuu oyun ya da sporunun Türk Bozkır/Türk Atlı Göçebe hayat tarzına göre ortaya çıktığı; sosyal yapı ve yaşayışa göre şekillendiği ve bu tür bir karakter arzettiği; aynı zamanda sosyal, milli ve dini, ekonomik ve askeri merasimlerin ayrılmaz bir parçası olduğu; konar-göçer bu halkların boş zamanlarını değerlendirdikleri; katılımcılarına zevk ve neşe verdiği, her yönüyle milli nitelik taşıdığı; bu yönüyle milli kimlikleri korumada etkili oldukları ve dolayısıyla çok yönlü fonksiyonlar icra ettiği görülmüştür.

Kız ve kelin kovuu oyununun üç değişik türde yapıldığı; bunlardan ilkinin nişan merasimlerinde, ikincisinin özel ve yayla toyları ile kırsal kesimlerin dini ve milli bayramlarında, üçüncüsünün kurumsal yapılanma ile oynandığı; bu üç tarzdan en yaygınının ikinci tarz olduğu bilinmektedir.

Oyunu ağır eleştirilere tutan batılı kaynaklar ve oyunu terminolojik olarak birbirine girdiren yerli kaynakların “kız oynok/kız oyno/kız oynokto” ve özellikle “kız ve kelin carış” ile karıştırdıkları görülmüştür.

Kız ve kelin kovuu’nun Orta ve Kuzey Asya Türk halklarında kitle sporlarından daha fazla seyirci çektiği; ilgi ve alaka gördüğü bilinmektedir.

Kız ve Kelin Kovuu oyunu kazanımları:

  • Akıl Yürütme Becerileri
  • Algılama Becerisi
  • Bağlamsal Düşünme
  • Başarıyı Tebrik
  • Bir Hareketi Sürdürme (Psikomotor Beceriler)
  • Büyük Kas Gelişimi (Fiziksel Beceriler)
  • Çeviklik
  • Dayanışma (Duyuşsal Beceriler)
  • Denge (Psikomotor Beceriler)
  • Diğer Oyuncuların Duygularını Anlama
  • Dikkat ve Konsantrasyon
  • Dikkati Yoğunlaştırmak (Bilişsel Beceriler)
  • Düşünme Becerileri
  • El ve Motor Becerileri
  • El – Ayak Koordinasyonu (Psikomotor Beceriler)
  • Empati Kurma
  • Görsel ve Uzamsal Algı
  • Hareketleri Hızlandırmak
  • Hızlı Düşünme
  • İletişim Becerileri
  • İletişim ve Sosyalleşme (Sosyal ve Dil Becerileri)
  • İnce Kas Becerileri (Psikomotor)
  • İnce Motor Becerileri
  • Karar Verme (Bilişsel Beceriler)
  • Konsantrasyon (Bilişsel Beceriler)
  • Kurallara Uyma (Duyuşsal Beceriler)
  • Kuvvet
  • Küçük Kas Gelişimi (Psikomotor Beceriler)
  • Mantık Yürütme
  • Mesafe Algısı
  • Odaklanma
  • Otokontrol
  • Oyuncuların Birbirleriyle Etkileşim Kurması
  • Öz Güven (Duyuşsal Beceriler)
  • Paylaşım
  • Sabır
  • Sıralı Düşünme
  • Sorumluluk
  • Sosyal – Duygusal
  • Tahmin Yürütme
  • Tepki Hızı (Psikomotor Beceriler) Gelişimi Destekleme

Oyunun Oynanışı

Kız ve Kelin Kovuu oyunu üç değişik türde yapılmaktadır.

Nişan Kesiminde Yapılan Kız ve Kelin Kovuu

֍ Bu tarz kız kovuu oyunu, söz kesimi esnasında kız ve damat adayının aile kararıyla beraberce oynadıkları (eskiden oynamak zorunda oldukları) bir oyundur.

֍ Genelde 16 – 20 yaş arasında evliliğin yapıldığı bu toplumlarda oyunun amacının, evlenme çağına gelmiş gençlerin binicilik maharetlerini göstermeleri olarak bildirilmektedir.

֍ Oyunun genel alanı 150 x 300 metre civarındadır.

֍ Alan için düz veya bulunamaz ise engebeli arazide kullanılmaktadır.

֍ Atın en iyisini seçme hakkına sahip olan kız, yakını olan bir bayan refakatinde 150 metre civarında olan yarış mesafesinde damat adayından 20 – 25 metre önde durur.

֍ Bu şekilde beklemekte olan gelin-damat adaylarına yaşça büyük olan birisi tarafından, yapılan dualar sonucu start verilir.

֍ Dörtnal (sprint) stiliyle 150 metrelik mesafede yapılan bu yarışta; son 20 – 25 metreye varmadan damat adayının kızı yakalaması gerekir.

֍ Eğer bu mesafede erkek kıza yetişir ise, at sırtından eğilerek 3 kez kızı öper ve nişan gerçekleşir.

֍ Eğer damat adayı kıza yetişemez ise, bu sefer roller değişir ve kız damat adayını ters istikamete (finişe doğru) atıyla kovalamaya başlar.

֍ Kız damat adayına yetiştiğinde kamçısıyla istediği sertlikte vurabilir.

֍ Ancak bu durumda nişan gerçekleşmez.

֍ Bazı hallerde damat kızı belirlenen mesafeye varmadan çok çabuk yakalayıp öper ise, bu durumda kız tarafının onuruna yediremeyip nişandan vazgeçtiklerine de rastlanır.

֍ 1951 yılında Kırgızistan’ın Isık Köl ilinin Karool Döbö köyünde böyle bir durumla karşılaşılmıştır.

֍ Hatta bu konu ünlü ozan Akmatali Şadırganov tarafından kızın ve damat adayının ağzıyla dramatik bir şekilde dile getirilmiştir.

֍ Fakat bu dramatik durum çok istisnadır. Bu hallerde hatırı sayılır kişiler devreye girip olayı yatıştırmaktadır.

֍ Zaten oyunun bu birinci tarzına artık kırsal bölgelerin dışında çok rastlanılmamaktadır.

Özel ve Yayla Toylarında Yapılan Kız ve Kelin Kovuu

֍ Oyunun bu tarzı; düğünlerde, kırsal bölgelerin milli ve dini bayramlarında, yaylalara gidiş – geliş ve konaklamadan sonra oynanır.

֍ Kız ve Kelin Kovuunun bu tarzında daha fazla bağımsızlık hissiyatı yatmaktadır.

֍ Orta ve Kuzey Asya Türk toplumları oyunu en çok bu durumda oynarlar.

֍ Oyuna toy esnasında kendisine ve atına güvenen bay-bayan biniciler istediği kadar katılabilirler.

֍ Bu tür oyunda katılımcı sayısında sınırlama yoktur.

֍ Sadece kız kovuuda kız “tebetey” denen milli başlığı, erkek ise “cırgakşim” denen uzun çizmeyi giymek zorunluluğu vardır.

֍ Kelin kovuu için bir zorunluluk bulunmamaktadır.

֍ Yalnız, oyunda ciddiyet olsun diye kelin kovuu ya katılan bayanlar başlarına “coolugtuu” denen milli giysiyi, erkekler de aynı şekilde başlarına milli bere/kalpaklarını ve “cırgakşim”leri giyerler.

֍ Bir de müsabaka sonuçlanmadan diğer müsabıklar sahaya giremezler.

֍ Ayrıca, bu müsabakaların birinci turunda kız veya keline yakalanan erkekler altı ay hiçbir müsabakada yarışamazlar.

֍ Bunların dışında saha ölçüleri ile tüm kaide ve kurallar birinci oyunla aynıdır.

֍ Yine erkekler bayanları yakaladıklarında öpme hakkına sahiptirler.

֍ Fakat bazı kızlar yakalansa dahi kendini öptürmezler.

֍ Bu durumda delikanlı kalpağı veya eliyle kıza dokunur. Son 20 – 25 yıldır dokunma usulü sık görülmektedir.

Kurumsal Yapılanma/Resmi Yönetmelikler Çerçevesinde Yapılan Kız ve Gelin Kovuu

֍ 1972 yılından günümüze Beden Eğitimi ve Spor Komiteleri’nin aldığı kararlarla Türk toplumlarında ortak kurallarla yapılanıdır.

֍ Kararlar sadece bir ülkenin komitesi tarafından alınmaz.

֍ Kız ve kelin kovunun oynandığı tüm Türk halklarından bir veya iki temsilcinin katıldığı uzman kişilerce alınır.

֍ Alınan bu kararlar onaylanır ve ilgili ülkenin ilgili kurumuna kitapçık şeklinde Rusça basılır ve dağıtılır.

֍ Dağıtım ve basım işlemini 4 başkanı tarafından gerçekleştirilir.

֍ En son oyunla ilgili yönetmelik 1993 tarihinde yürürlüğe konulmuş ve günümüzde de hala geçerlidir.

֍ Söz konusu komitenin şu anki başkanı Kırgızistanlı Marat SARALAYEV’dir.

֍ 1928 yılında Sovyet polit bürosuna P.A. ROSDESTVENSKİY tarafından sunulan rapordan bu tarafa ağır eleştiriler alan bu sporlar, bu ve bundan sonra peşpeşe gelen eleştiriler doğrultusunda en azından fiziki görünümlerinde değişiklik yapılmıştır.

֍ İlgili Türk toplumları oyunların milli niteliklerini bozmadan kural değişiklikleri yaptıklarını bildiririler.

Kurumsal yapılanma ile yapılan bu kız ve kelin kovuu oyununu diğer iki oyundan ayıran önemli özellikler şunlardır:

Oyunlarda III. II. I. dereceli sporcular yarışabilir.

Binicilerin bir yıl içinde elde ettiği dereceler müsabaka hakemleri tarafından rapor edilerek merkez hakem komitesine bildirilir.

Merkez hakem komitesi binici/sporcunun performansını değerlendirir.

Başarılı sporcular bir üst kategoriye çıkarılır, çok başarısız olan sporcular da bir alt kademeye düşürülür.

Üst dereceli bir sporcu alt, alt dereceli bir sporcu üst derecede yarışamaz.

Uluslar arası ve ulusal müsabakalarda her müsabık ulusunun milli kıyafetini giyer.

Müsabıklar atlarıyla birbirinin önünü kesemez.

Erkek müsabık bayana kamçısını asla kullanamaz, bayan ise kamçısıyla erkeğin yüzüne vuramaz.

Bayan müsabık istediği atla yarışabilir ve erkeğin bu seçim hakkı yoktur.

Müsabakalar hipodromlarda veya özel hazırlanmış sahalarda (Bkz. Şekil 1) oynanır.

 

 

Kaynakça: Dünden-Bugüne Türkler’de Kız ve Kelin Kovuu Oyunu – M. Türkmen ,O. İmamoğlu ve L. Türkmen 


© Oyun Kütüphanesi, 2020.
Her haklı saklıdır.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir