AĞAM HENNASI
Oyun Kökeni: Ağam Hennası, Türkiye (Burdur) kökenli bir oyundur.
Oyunun Bilinen Diğer İsimleri:
Oyunun Oynadığı Yer: Açık Alan
Oyun Türü: Sokak Oyunu (Düz ve geniş bir alan)
Katılımcı Sayısı: Grup Oyunu (En az 6 kişi ile oynanır)
Amaç: Oyundan tüm oyuncuların ve seyredenlerin eğlenmiş ve mutlu bir şekilde ayrılmış olması.
Terimler:
Urgan: Keten, kenevir, pamuk, jüt gibi türlü dokuma maddelerinin herhangi birinden yapılan ince halat
Oyun Malzemeleri (Gereç, materyal): Bir adet dört metrelik ip.
Kurallar: Bu oyun erkekler (yetişkin) tarafından oynanmaktadır.
Oyuna İlişkin Genel Kurallar:
Oyunun Oynanışı
֍ Oyuncular bir daire yaparak otururlar.
֍ Ortaya oyunu bilen bir ebe çıkar ve yere diz üstü kapanır.
֍ Herkes ebenin sırtını yumruklamaya çalışır.
֍ Sırtına yediği yumruğun sahibini bulunca, ebe değişir.
֍ Burada önemli olan, ziyafete ilk defa katılan ve oyunu bilmeyen oyuncuların ebe seçilmesidir. Bu durumda oyun, daha zevkli hale gelir.
֍ Oyunu bilen ilk ebe, yumruğu yedikten sonra, oturanlar hep birlikte “ağam hennası” türküsünü söylerler:
“Ağam Hennasi Hennasi,
Sana kim vurdu kim vurdu,
Ya şu vurdu, ya şu vurdu,
İllem şu vurdu, şu vurdu.“
֍ Türkünün “ya şu vurdu, ya şu vurdu, illem şu vurdu” kısmına geçildiğinde yöneten, eliyle oturan oyuncular rast gele işaret eder.
֍ “İllem şu vurdu” dediği an “illem” sözcüğü kime işaretlenmiş ise, aslında yumruğu vuran odur.
֍ Eğer ebe bunu anlamış veya oyunu önceden biliyorsa, ebenin değişmesi kolay olur.
֍ Bilmeyen biri ise, bir hayli yumruk yiyerek katılanları ve seyredenleri neşelendirir.
֍ Tavana urgan çekilir.
֍ Urganın ucu halka yapılıp, boynun arkasına konan çengelden geçirilir.
֍ Urgan takılan kişi urgana asılarak, kendini yukarıya çeker ve tavanı öper.
֍ Başkan, kendi grubun “ya şu vurdu, ya şu vurdu, illem şu vurdu” kısmında “dikkat” çeker ve burada gizli bir harekette bulunur.
֍ Taraflar dikkat kesilir.
֍ Bu hareketi bilen ceza almaz, bilmeyen birinin beline uzunca bir kuşağın ucunu dolarlar.
֍ Diğer ucunu gerdirerek ve aralarında gizleyerek oluk biçimine sokarlar.
֍ Suyu dökerler.
֍ Kuşak oluktan giden su, beline dolanan kişiyi aniden ve buz gibi ıslatınca neşeli bir ortam yaratılır.
֍ Oyunu bilmeyen yeni oyuncuyu, uzunca hamur teknesine sedyede gibi yatırırlar.
֍ Karnına su dolu testiyi koyarak üzerini örterler.
֍ “Hasta var. Karnı şişmiş, doktor yok mu?” diye bağırırlar.
֍ Sonra bir oyuncu “doktor geldi” diye seslenir.
֍ Daha sonra doktor rolündeki oyuncu, elinde gizlediği taş ile gelir.
֍ Doktor rolündeki oyuncu bir eliyle muayene ederken “ooo… bu hastanın karnı şişmiş, hemen ameliyat gerek” der ve öbür elindeki taşı testiye vurarak şişi indirir.
֍ Böylece teknedeki kişi buz gibi suyla ıslanınca hoşça vakit geçirilmiş olur.