SINIR KAVGASI – SINIR TAŞI

Oyun Kökeni: Sınır Kavgası, Türkiye (Çorum) kökenli bir oyundur.

Oyunun Bilinen Diğer İsimleri:

Sınır Taşı: Türkiye (Çorum)

Oyunun Oynadığı Yer: Açık Alan

Oyun Türü: Sokak Oyunu (Düz ve geniş bir alan)

Katılımcı Sayısı: Grup Oyunu (En az 6 kişi ile oynanır)

Amaç: Oyundan tüm oyuncuların ve seyredenlerin eğlenmiş ve mutlu bir şekilde ayrılmış olması.

Terimler:

Soruyom: Soruyorum sözcüğünün yerel ağızla kullanımıdır.

Oyun Malzemeleri (Gereç, materyal): Herhangi bir malzeme kullanılmamaktadır.

Kurallar: Bu oyun erkekler (yetişkin) tarafından oynanmaktadır.

Oyuna İlişkin Genel Kurallar:

Bu oyun açık alanda gençler arasında oynanan bir oyundur.

Sınır Kavgası oyunu en az 5 oyuncu ve 1 hakem ile oynanmaktadır.

Sınır Kavgası oyunu kazanımları:

  • Akıl Yürütme Becerileri
  • Algılama Becerisi
  • Bağlamsal Düşünme
  • Bir Hareketi Sürdürme (Psikomotor Beceriler)
  • Diğer Oyuncuların Duygularını Anlama
  • Dikkat
  • Dikkati Yoğunlaştırmak (Bilişsel Beceriler)
  • Düşünme Becerileri
  • Empati Kurma
  • Hızlı Düşünme
  • İletişim Becerileri
  • Karar Verme (Bilişsel Beceriler)
  • Konsantrasyon (Bilişsel Beceriler)
  • Kurallara Uyma (Duyuşsal Beceriler)
  • Mantık Yürütme
  • Odaklanma
  • Otokontrol
  • Oyuncuların Birbirleriyle Etkileşim Kurması
  • Öz Güven (Duyuşsal Beceriler)
  • Sabır
  • Stratejik Düşünme
  • Strateji Geliştirme (Bilişsel Beceriler)
  • Tepki Hızı (Psikomotor Beceriler) Gelişimi Destekleme

Oyunun Oynanışı

֍ Oyun bir meydanda sergilenir.

֍ Oyuncular; sınır taşı, tarlaları birbirine sınır olan iki komşu ve öküzleri, tanıklık ve bilirkişilik eden bir yaşlı.

֍ Sınır taşı rolünü yapacak olan genç veya çocuğun elleri ayakları bağlanır. Hayali tarlaların içinde bir yere smır taşı olarak konur.

֍ Birinci Tarla sahibi:

  • Oldu mu komşu kardeş.
  • İşte senin babanla benim babam zamanındaki sınır.
  • Karataş burada. Sen de bil, ben de bileyim.
  • Karşısı karaçalı.
  • Sayalım, kaç adım. (Sayarak yürür.)
  • İşte tam on iki adım.
  • Rahmetli babam da hep derdi.
  • Bizim tarla sınırından karaçalı arası on iki adımdır, diye.
  • Bak Sülük Emmi de geliyor.
  • Gel Sülük Emmi.
  • Sen de şahit ol.

֍ İkinci Tarla sahibi:

  • Canın sağ olsun komşu, ölünce insanın yattığı yer iki bel ağzı bir yer.
  • İki adım ileride olsa ne olacak, bir adım geride olsa ne çıkar.
  • Benim bir şey söylediğim yok.
  • Senin aklın fikrin karataş, karaçalı.
  • Tamam, Sülük Emmi şahit olsun, kabulüm.

֍ Sülük Emmi:

  • “He ya!
  • Allah için şahidim.
  • Sınırınız karaçalıya on iki adım.”

֍ Bu konuşmalardan sonra ayrılan komşulardan biri.

֍ Sanki öküzleriyle çift sürmeye gidiyormuş gibi önünde iki genci iterek ortaya çıkar.

֍ Şöyle söylenir:

  • “Hiçte canınız çekmiyor emme…”
  • Sınır davasını hallettiğim tarlaya gideceğiz ve sürmeye başlayacağız.
  • Öyle yanlama, bunlama istemem.
  • Yorman beni.. Ho … hooo..!”

(Önde yürüyen gençler ayaklarını uzun uzun sağa sola, yanlara atarak yürürler. Gençlerden biri hep sağa doğru yanlar.)

֍ Çiftçi:

“Oh, oh biz ne söylüyook, koca öküzümüz ne yapıyor.

֍ Daha tarlaya varmadan yanlamaya başladı.” (Elindeki çubukla yanlayana vurur.)

(Artık doğru giden öküzlerden bu defa diğeri yanlamaya başlar.)

֍ Çiftçi:

“Gördün mü ettiğini. Sen öğrettin buna da yanlamayı koca öküz.”

(Sopayı yine koca öküze vurur. Diğerine söylenir.)

  • “Bırak yavrum bunun aklına gitmeyi, sen doğru yoluna git!”

(Tarlaya varılmıştır. Sınır taşı yerindedir.)

֍ Çiftçi:

  • Söyle bakalım koca öküz, şu taş yerinde duruyor mu, durmuyor mu?
  • Yerinden oynamış mı, oynamamış mı?

(Öküz rolünde olanlardan biri sabit bakışlarla bakar, cevap vermez.

֍ Çiftçi, diğerine sorar aynı soruyu.)

  • “Oy na ma mış!”

(Bu cevap tarla sahibinin beklediği cevap değildir, bir an şaşırır ve kendini toplar.)

  • “Hadi sen de, öküz konuşur mu?”
  • Ben de adam sandım da soruyom.”

(Sınır taşını komşusunun tarlasına doğru yuvarlar.

֍ Karaçalıya kadar yürür ve adımlarını sayarak taşa doğru yaklaşır.

֍ Sayı on iki olmaz ama olduğu yerde devam eder on iki’ ye tamamlar.

(Gülerek kendi kendine)

  • “Nasıl da yerine koymuşum canım tam on iki adım.”

(Çift sürme hareketleri yaparak ileri gider, geri gelir, yorulmuştur. Öküzlerini alır ve tarladan uzaklaşır.)

֍ Meydana diğer tarla sahibi öküzleriyle girer.

֍ Önce sınır taşına bakar.

  • “Ah komşum olacak rezil.
  • Bak şunun ettiğine.
  • Dün şahitli ispatlı sınır tespit et.
  • Sonra gel, sınırı boz.
  • Dama taşı mı sınır taşı mı bu yahu…”

(Sınır taşını yuvarlar komşusunun tarlasına doğru götürür. Taşı önceki tespit ettikleri yere getirir. Taştan karaçalıya kadar sayar. On iki adım.)

֍ Birinci tarla sahibi yanında Sülük Emmi ile çıkar gelir.

  • Ne o komşu kolay gelsin.

(Komşu çift sürmeye devam eder ve soğuk bir yüzle cevap verir)

  • Hoş geldiniz.

֍ Birinci tarla sahibi:

  • “Amanın Sülük Emmi, şunun ettiğine bak!
  • Sabah yerinde duran taş, öğleyin yer değiştirmiş, amanın nereye gelmiş?”

֍ İkinci tarla sahibi çiftini sürmeye devam eder ve cevap verir.

  • Bu taş yürüğen komşum.
  • Sabah bizim tarlaya doğru yürümüş, ben de;
  • “Hadi yerine git ‘ dedim, yürüdü yerini buldu.”

֍ Sülük Emmi, (Normal adımlarla sınır taşından karaçalıya doğru yürür ve sayar, on iki adım.

֍ Sınır taşı ayağa kalkar, Sülük Emmi ve diğerleri hepsi birden:

  • “Sınır taşı yerinde, oynatan utansın!” diye bağırırlar,.

֍ Oyun sona erer.


© Oyun Kütüphanesi, 2020.
Her haklı saklıdır.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir